Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ayar, yediği mantardan zehirlenerek hastaneye kaldırılırken şunları söyledi: “Çok büyük bir kazaya maruz kaldım. Hayatımı tanıdığımı, güvendiğimi ve özgüvenimin yüksek olduğunu düşündüğüm bir platoda yaşadım.” Dedi.
Yediği mantar nedeniyle Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan Ayar, akademik olarak yatkın olmasına rağmen böyle bir olaya maruz kalmaktan dolayı acı çektiğini kaydederek, “Ben Mesleki olarak akademik tarafım var ama bir insan ve bu bölgenin evladı olarak dağları, dağları seviyorum.” Yaylaları severim, dağları çok severim ama ne yazık ki yakın zamanda yaylada hayatıma mal olan bir kaza geçirdim, bildiğimi sandığım ve kendime çok güvendiğim bir noktaydı.
Maalesef bölgemizde son dönemde ciddi hayati tehlikeler yaşanıyor. “Geçenlerde yaylada güvendiğim, alışılmışın dışında bir şeye benzemeyen, eskiden yediğimiz mantarlardan birini pişirip yedim ve evimin 150 kilometre olması nedeniyle çok güçlü acil ve yoğun bakım desteği sayesinde hayatta kaldım. Acil servise birkaç metre uzaklıkta” dedi.
“BÖCEKLERDEN DEĞİL, MANTARLARDAN KORKUYORUZ”
Büyük bir kaza atlattığını fark ettiğini belirten Ayar, “Hastalığım bittikten sonra ne kadar büyük bir kaza atlattığımı anladım. Bir bilim okuru ve yazarı olarak dünya çapındaki merkezlerden yayınlanan verileri okuyunca Güvenilir kaynaklardan alınan kaliteli dergilerde mantar zehirlenmesinin çok büyük bir risk olduğunu ve ayrıca insanların doğada yürürken yılanlardan hastalanabileceğini gördüm.” “Topluma insanların böceklerden korktuğunu ama mantarlardan da korkması gerektiği mesajını vermek istiyorum. Güvenilir kaynaklar zehirli olanla olmayanın birbirine çok benzeyebileceğini, bunun da çok riskli olduğunu söylüyor. Bu konuda kendi arkadaşınıza güvenin ve telefonunuzdaki site programlarının fotoğraflarına göre karar verin.” dedi.
YOĞUN BAKIMDA KALDI
Yoğun bakımda tedavi gördüğünü, kaygı ve korku hissettiğini belirten Ayar, şöyle konuştu: “Yaklaşık bir gün yoğun bakımda kaldım. Daha sonra yaklaşık bir gün ünitede kaldım ve ameliyattan sonra 10 gün takip edildim. iyileşmek”. Çünkü öncelikle hızla gelişen zararlı etkilerinin yanı sıra karaciğer ve böbreklerdeki etkileri de yaklaşık 10 gün sürdü.” Yayılan etkilerini de görebilirsiniz. Bu süre zarfında işkence gördüm, endişe ve korku hissettim.
Vatandaşlarımızın bu bağlamda çok hassas olmaları ve eğer çok tecrübeli değillerse doğadan topladıkları mantarlardan uzak durmaları bence en akıllı çözüm olacaktır. Artık doğadan toplanan mantarları yemek mümkün olmayacak. Kültür mantarlarının ticaretine elbette saygı duyuyoruz ama tüketilebilecek birçok gıda olmasına rağmen bu kadar riskli bir gıdayı tüketmeyi düşünmüyorum” dedi (İHA).